1. Madde 11 (Temel Hak ve Ödevler):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Maddenin başlığı "Temel Hakların Özü" idi. Kamu yararı, genel ahlak, kamu düzeni, sosyal adalet ve milli güvenlik gibi sebeplerle dahi bir hak ve hürriyetin özüne dokunulamayacağı hükmü yer alıyordu. Temel hak ve özgürlüklerin tanınması temel kaygıydı.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Maddenin başlığı "'Temel Hak ve Hürriyetlerin Özü, Sınırlanması ve Kötüye Kullanılması" olarak değiştirildi. Temel kaygı temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması oldu. Madde, anayasal hak ve özgürlükler alanına "kötüye kullanılmaya açık bir alan" ve "kötüye kullanmanın önlenmesi" perspektifinden bakmaya başladı. Değişiklikle, "Anayasa'nın diğer maddelerinde gösterilen özel sebeplerle" temel hak ve özgürlüklerin sınırlanabileceği hükmü getirildi. Ayrıca hak ve özgürlüklerin "Türk devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü veya dil, ırk, sınıf, din ve mezhep ayırımına dayanarak Cumhuriyet'i ortadan kaldırmak kastı ile kullanılamayacağı" hükmü eklendi. Bu değişikliklerle hak ve özgürlüklerin alanı daraltıldı ve yoruma açık hale geldi.
2. Madde 15 (Özel Hayatın Gizliliği):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Hakim kararı olmaksızın ve kanunun yetkili kıldığı organın emri bulunmaksızın kişilerin üstünün, özel eşyalarının ve kağıtlarının aranamayacağı hükmü vardı.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Bu hükme "milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından gecikmede sakınca bulunan hallerde" aramanın kanunun yetkili kıldığı mercinin emriyle mümkün olacağı hükmü eklendi. Bu durum, sübjektif karar ve yorumlara açık hale getirildi.
3. Madde 19 (Din ve Vicdan Özgürlüğü):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Düzenin temelinin din esaslarına dayandırılması teşebbüsüne ve bu yönde din duygularının istismar edilmesine getirilen yasağı çiğneyenlerin cezalandırılmasına ilişkin hüküm vardı.
- 12 Mart Değişikliği (1971): İlgili hükme "gerçek ve tüzel kişilikler" ibaresi eklendi.
4. Madde 22 (Basın Özgürlüğü):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Basın özgürlüğünün sınırlanmasına neden olacak belirli hususlar sayılıyordu. Yayınların toplatılması yargı kararına bağlıydı.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Basın özgürlüğünün sınırlanmasına neden olacak hususların sayıldığı fıkraya "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü", "kamu düzeni", "milli güvenlik ve milli güvenliğin gerektirdiği gizlilik" ibareleri eklendi. Yayınların toplatılması ile ilgili fıkraya "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, milli güvenliğinin, kamu düzeninin veya genel ahlakın korunması bakımından gecikmede sakınca bulunan hallerde, kanunun yetkili kıldığı merdin emriyle toplatma" ilkesi ilave edilerek, yargı kararı aranması gevşetildi. Ayrıca, yayın organlarının mahkemeler tarafından benzer nedenlerle kapatılması imkanı getirildi.
5. Madde 30 (Yakalama ve Tutuklama):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Gözaltı süresi yirmi dört saatti. Toplu suçlarla ilgili özel bir gözaltı süresi tanımı metinde belirtilmemiştir.
- 12 Mart Değişikliği (1971 ve 1973): Yirmi dört saatlik gözaltı süresi kırk sekiz saate çıkarıldı. 1961 metninde bulunmayan toplu suçlarla ilgili yedi günlük gözaltı süresi tanımlandı. 15 Mart 1973 tarihinde eklenen bir fıkrayla, Devlet Güvenlik Mahkemelerinin (DGM) görev alanına giren suçlar için gözaltı süresi 15 güne kadar uzatıldı.
6. Madde 32 (Tabii Hakim İlkesi):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Tabii hakim ilkesi geçerliydi.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Tabii hakim ilkesi gevşetilerek yerine, yeni tesis edilen Devlet Güvenlik Mahkemelerinin varlığına ve yargılama çerçevesine uyacak biçimde "tabi olunan mahkeme" kavramı getirildi.
7. Madde 38 (Kamulaştırma):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Metinde kamulaştırma ile ilgili 1961 Anayasası'nın spesifik hükmü detaylandırılmamıştır.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Kamulaştırmalarda mal sahibinin bildirdiği vergi değerinin esas alınacağı hükmü konuldu. Çiftçinin topraklandırılması, yeni orman yetiştirilmesi, iskan projeleri, kıyıların korunması ve turizm amacıyla yapılan uygulamalarda taksitlendirilerek ödenecek kamulaştırma bedellerinin taksit süreleri için üst sınırlar tanımlandı.
8. Madde 46 (Sendika Hakkı):
- 1961 Anayasa (Değişiklik Öncesi): İşçiler dışındaki kamu görevlilerinin de sendikalaşma hakkına kapı açan bir fıkra yer alıyordu.
- 12 Mart Değişikliği (1971): İşçiler dışındaki kamu görevlilerinin sendikalaşma hakkına kapı açan fıkra kaldırıldı. Maddeye sendikalaşma hakkının "devletin ve milletin bölünmez bütünlüğünün, kamu güvenliğinin, milli güvenliğin ve genel ahlakın korunması" amacıyla kanunla sınırlama getirilebileceği hükmü eklendi.
9. Madde 56 (Siyasi Partilere Devlet Yardımı):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Metinde siyasi partilere devlet yardımı ile ilgili 1961 Anayasası'nın spesifik hükmü detaylandırılmamıştır.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Millet Meclisi'nde grubu bulunan veya son seçimlerde genel oyun %5'ini toplamış olan partilere devlet yardımı getirilerek, partilerin eşit yarışmasını önleyecek bir mali dengesizlik yaratıldı.
10. Madde 60 (Askerlik Görevi):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Askerlik yükümlülüğü genel olarak tanımlanmıştı.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Askerlik yükümlülüğüne "vatan hizmeti" kavramıyla açıklık getirildi. Kamu hizmeti yoluyla bu ödevin yerine getirilebilmesine imkan tanıyan ve böylelikle hizmetin sınırlarını genişleten bir hüküm eklendi.
11. Madde 61 (Bakanlar Kurulu'nun Yetkisi):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Metinde bu maddeye ilişkin spesifik bilgi verilmemiştir.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Bakanlar Kurulu'na vergilerin oran ve sınırlarıyla oynayabilme yetkisi tanındı.
12. Madde 64 (Meclis'in Kanun Yapma Yetkisi):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Kanun yapma yetkisi esasen Meclis'e aitti.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Meclis'in kanun yapma hak ve yetkisi tırpanlanarak Bakanlar Kurulu'nun kanun hükmünde kararnameler çıkarma yetkisi tanımlandı.
13. Madde 82 (Milletvekili Yolluk ve Ödenekleri):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Milletvekili yolluk ve ödeneklerinde yapılacak değişikliklerin bir sonraki seçimlerden sonra uygulanabileceği hükmü vardı. Yolluk ve ödeneklerin üst baremini "1. derece devlet memurunun almakta olduğu miktar" belirliyordu.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Bir sonraki seçimlerden sonra uygulama hükmü çıkarıldı. Yolluk ve ödeneklerin üst baremini belirleyen ibare "en yüksek devlet memurunun almakta olduğu miktar" olarak değiştirildi.
14. Madde 89 (Gensoru Yetkisi):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Gensoru verme yetkisi tek tek milletvekillerine aitti.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Gensoru verme yetkisi tek tek milletvekillerinden alınarak, en az 10 milletvekilinin veya parti gruplarının yetkisine bırakılarak sınırlama getirildi.
15. Madde 110 (Genelkurmay Başkanlığı ve Başkomutanlık):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Metinde bu maddeye ilişkin spesifik bilgi verilmemiştir.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Milli Savunma Bakanlığı'nın Genelkurmay ve kuvvet komutanlıklarından ayrı bir tüzel kişilik olarak tanımlanmasını sağlayacak ve bu kurumların karşılıklı ilişkilerinin kanunla düzenleneceğini bildiren bir fıkra eklendi.
16. Madde 111 (Milli Güvenlik Kurulu):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Milli Güvenlik Kurulu'nun işlevi "milli güvenlikle ilgili kararların alınmasında ve koordinasyonun sağlanmasında yardımcılık etmek üzere" temel görüşleri Bakanlar Kurulu'na bildirmekti.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Fıkradan "yardımcılık etmek" fiili çıkarılarak, bu görüşlerin "tavsiye edilmesi" ibaresiyle yer değiştirildi. Bu değişiklik MGK'nın hükümet üzerindeki etkisini artırma potansiyeli taşımaktaydı.
17. Madde 114 (İdarenin Yargısal Denetimi):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): İdarenin yargısal denetimi mevcuttu.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Maddeye eklenen bir fıkrayla, idarenin yargısal denetimi, "yürütme görevinin yerine getirilmesini sınırlamamak" koşuluna bağlandı.
18. Madde 119 (Memurlar):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Metinde memurların siyasi partilere ve sendikalara üyeliği ile ilgili 1961 Anayasası hükmü net olarak belirtilmemiştir (ancak değişiklik "yasaklandı" dediğine göre daha önce bir izin durumu olduğu çıkarılabilir).
- 12 Mart Değişikliği (1971): Memurların siyasi partilere ve sendikalara üye olması yasaklandı.
19. Madde 120 (Üniversite Özerkliği):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Üniversite özerkliği tanınmıştı.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Üniversite özerkliği, bu özerkliğin "üniversitelerde işlenen suçların kovuşturulmasının" engellenemeyeceği hükmüyle sınırlandırıldı. Üniversitelere kolluk kuvvetlerinin davetsiz girebilmesinin önü açıldı. Üniversitelerin idari özerkliği, ancak "devletin gözetimi ve denetimi altında" uygulanabilecek bir hak olarak tanımlandı. Üniversitelerde olayların önlenmesine ilişkin tedbirlerin kanunla düzenlenebileceği hükmü eklendi. Üniversite yönetimleri öğrenim özgürlüğünün tehlikeye düşmesini önleyemezlerse, yönetime Bakanlar Kurulu tarafından el konulabileceğine ilişkin yetki devri tanımlandı.
20. Madde 121 (TRT ve Anadolu Ajansı):
- 1961 Anayasa (Değişiklik Öncesi): TRT'nin özerk bir yapısı vardı.
- 12 Mart Değişikliği (1971): TRT'nin özerk yapısı ortadan kaldırılarak yerine "tarafsızlık" ilkesi getirildi. Ancak bu tarafsızlık "devletin ülkesi ve milletiyle bütünlüğünün" gözetilmesi, "Cumhuriyetin, milli güvenliğin ve genel ahlakın ilkelerine uyulması" şartına bağlandı.
21. Madde 124 (Sıkıyönetim):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Bakanlar Kurulu'nun sıkıyönetim ilan süresi bir aydı.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Sıkıyönetim ilan süresi bir aydan iki aya çıkarıldı. Meclis'e savaş halinde yurttaşlara yüklenecek sorumluluklarla ilgili düzenleme yapma yetkisi tanındı.
22. Madde 127 (Sayıştay):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Sayıştay'ın silahlı kuvvetleri mali açıdan denetleme yetkisi vardı.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Sayıştay'ın silahlı kuvvetleri mali açıdan denetleme yetkisi "gizlilik esasları" dahilinde tanındı ve böylelikle silahlı kuvvetlerin mali denetimi şeffaflığını yitirdi.
23. Madde 134 (Hakimlik Mesleği):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Metinde askeri hakimlerle ilgili spesifik bir hüküm belirtilmemiştir.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Askeri hakimlerin yükselme ve emeklilikleriyle ilgili ayrı bir yasal düzenleme yapma olanağı tanındı.
24. Madde 136 (Mahkemeler ve DGM):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Tabii hakim ilkesi geçerliydi. Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) mevcut değildi.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Belirli suçlar bakımından tabii hakim ilkesi ortadan kaldırıldı. "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü", "demokratik düzen" ve "Cumhuriyet" aleyhine işlenen, doğrudan doğruya "devletin güvenliği"ni ilgilendiren suçlar şeklinde yeni bir suç kategorisi yaratılarak bu suçlara bakmakla yükümlü özel mahkemeler olan Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) ihdas edildi. Bu mahkemelere askeri üye atanması anayasal hükme bağlandı. Yargıtay'da da sadece bu mahkemelerin kararlarını inceleyen özel bir daire kuruldu.
25. Madde 137 (Savcılık Kurumu):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Cumhuriyet savcılarının idari bağlılığı ve özlük işleri ile ilgili metinde spesifik bilgi verilmemiştir.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Cumhuriyet savcıları idari açıdan Adalet Bakanlığı'na bağlandı. Savcıların özlük ve disiplin işleriyle ilgili bir Yüksek Savcılar Kurulu ihdas edildi ve bu kurulun kararlarına karşı temyiz yolu kapatıldı (Ancak bu hüküm daha sonra Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir). Kurulun teşkilinde Adalet Bakanı'na başkan sıfatıyla yer verildi.
26. Madde 138 (Askeri Mahkemeler):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Askeri mahkemelerin görev alanı metinde net olarak belirtilmemiştir. Savaş halinde askeri mahkeme üyelerinin çoğunluğunun hakim mesleğinden olması şartı vardı.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Askeri mahkemelerin görev alanı genişletildi. Görev ifa ederken sivillerin askerlere karşı işlediği suçlar da askeri mahkemelerin yargılama yetkisine bırakıldı. Savaş halinde, askeri mahkemelerin üyelerinin çoğunluğunun hakim mesleğinden olmaları şartı kaldırıldı.
27. Madde 139 ve 140 (Yargıtay ve Danıştay):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Yargıtay ve Danıştay üyelerinin seçim usulü mevcuttu. Asker kişilere ilişkin idari eylem ve işlemlerin yargısal denetimi metinde net olarak belirtilmemiştir.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Yargıtay ve Danıştay üyelerinin seçim usulü değiştirildi ve özellikle Danıştay seçimlerinde idarenin etkisi arttırıldı. Asker kişilere ilişkin idari eylem ve işlemlerin yargısal denetimi yeni kurulan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne bırakıldı.
28. Madde 141 (Askeri Yargıtay):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Askeri Yargıtay üye ve yöneticilerinin atanmasına ilişkin kriterler metinde net olarak belirtilmemiştir.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Askeri Yargıtay üye ve yöneticilerinin atanmasında rütbe ve kıdem sırası esası getirildi. Üyelik için en az Albay rütbesinde bulunma şartı maddeye eklendi.
29. Madde 143 ve 144 (Yüksek Hakimler Kurulu):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Yüksek Hakimler Kurulu'nun üye yapısı mevcuttu ve Parlamento'nun üye seçiminde kontenjanı vardı. Adalet Bakanı kurul toplantılarına ancak gözlemci olarak katılabilirdi. Kurul kararlarına karşı temyiz yolu açıktı.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Yüksek Hakimler Kurulu'nun üye yapısı değiştirildi ve Parlamento'nun üye seçimindeki kontenjanı tamamen kaldırıldı. Adalet Bakanı'na "gerekli gördüğü hallerde toplantılara başkanlık etme" yetkisi verildi. Kurul kararları karşısında temyiz yolu tamamen kaldırıldı (Ancak bu hüküm daha sonra Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir).
30. Madde 147, 149 ve 152 (Anayasa Mahkemesi):
- 1961 Anayasası (Değişiklik Öncesi): Anayasa Mahkemesi'nin görevleri mevcuttu. Anayasa değişikliklerini şekil şartları bakımından inceleme yetkisi metinde belirtilmemiştir. İptal davası açma yetkisi Meclis'te temsil edilen partilere üyelerinin sayısına bakılmaksızın tanınmıştı. Anayasa Mahkemesi kararlarının yürürlüğü ile ilgili spesifik hükümler metinde belirtilmemiştir.
- 12 Mart Değişikliği (1971): Anayasa Mahkemesi'nin görevleri arasına "Anayasa değişikliklerini şekil şartları bakımından incelemek" görevi katıldı. Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açma yetkisi tanınan merciler arasından, üye sayısı her ne olursa olsun Meclis'te temsil edilen partiler çıkarıldı ve "Meclis'te grubu bulunma" şartı korundu. Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını ancak gerekçeli olarak açıklayabileceği ve iptal edilen kanun veya kanun maddesinin ancak gerekçeli karar Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra yürürlükten kalkmış olacağı hükmü getirildi. Anayasa Mahkemesi'nin yürürlük tarihini bir yıldan daha uzun bir süre için ileri atamayacağı kaydı konuldu.
Ek Olarak Metinde Belirtilen Yeni Vesayet Kurumu:
- Yüksek Askeri Şura (YAŞ): 12 Mart rejimi esnasında 17 Temmuz 1972'de yürürlüğe giren bir kanunla kuruldu. Başbakan ve Milli Savunma Bakanı ile askeri kanattan isimlerden oluşuyordu. General ve amiral atamaları, yükseltilecek Albayların belirlenmesi ve subay/astsubayların ordudan atılmasına karar verme yetkisine sahipti. Kararlarına karşı yargı yolu kapalıydı. Tamamen yüksek komuta heyetinin kontrolünde olduğu ve toplantılarının gizli olduğu belirtilmiştir. Ayrıca ordu ile ilgili tüzük ve yönetmelikler konusunda hükümete tavsiyede bulunma yetkisi vardı.
Bu değişiklikler, metinde de belirtildiği gibi, 1961 Anayasası'nın getirdiği özgürlükçü ve demokratik ruhu zedeleyici, kişi özgürlüklerini kısıtlayıcı ve devlet lehine, vesayet kurumlarını güçlendirici nitelikte olmuştur. Metinde yer alan bilgilere göre, 12 Mart döneminde 1961 Anayasası'nda yapılan ve "gerici restorasyon" olarak nitelendirilen antidemokratik değişiklikler aşağıda madde madde karşılaştırmalı olarak sunulmuştur:
Anayasa Değişiklikleri (12 Mart Dönemi - 1971)
Madde 11: Temel Hak ve Hürriyetlerin Özü
- 1961 Öncesi: Temel hakların özüne dokunulamayacağı hükmü yer alıyordu. Kamu yararı, genel ahlak, kamu düzeni, sosyal adalet ve milli güvenlik gibi sebeplerle dahi bir hak ve hürriyetin özüne dokunulamazdı.
- 1971 Sonrası: Maddenin başlığı "Temel Hak ve Hürriyetlerin Özü, Sınırlanması ve Kötüye Kullanılması" olarak değiştirildi. Temel kaygı hak ve özgürlüklerin tanınması değil, sınırlanması haline geldi. "Anayasa'nın diğer maddelerinde gösterilen özel sebeplerle" temel hak ve özgürlüklerin sınırlanabileceği hükmü getirildi. Ayrıca, hak ve özgürlüklerin Türk devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü veya dil, ırk, sınıf, din ve mezhep ayırımına dayanarak Cumhuriyeti ortadan kaldırmak kastıyla kullanılamayacağı hükmü eklenerek hak ve özgürlüklerin alanı daraltıldı ve yoruma açık hale getirildi. "Kötüye kullanma" ve "kasıt" öncelikli aranan hususlar oldu.
Madde 15: Özel Hayatın Gizliliği
- 1961 Öncesi: Hakim kararı olmaksızın ve kanunun yetkili kıldığı organın emri bulunmaksızın kişilerin üstünün, özel eşyalarının ve kağıtlarının aranamayacağı hükmü vardı.
- 1971 Sonrası: "Milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından gecikmede sakınca bulunan hallerde" bu aramanın kanunun yetkili kıldığı mercinin emriyle mümkün olacağı hükmü eklendi. Bu durum, "gecikmede sakınca bulunan haller" gibi sübjektif yorumlara açık bir alan yarattı.
Madde 19: Din ve Vicdan Özgürlüğü
- 1961 Öncesi: Düzenin temelinin din esaslarına dayandırılması teşebbüsüne ve bu yönde din duygularının istismar edilmesine yasak getiriliyordu.
- 1971 Sonrası: Yasağı çiğneyenlerin cezalandırılmasına ilişkin hükme "gerçek ve tüzel kişilikler" ibaresi eklendi.
Madde 22: Basın Özgürlüğü
- 1961 Öncesi: Basın özgürlüğünün sınırlanmasına neden olacak hususlar daha dar kapsamlıydı. Yayınların toplatılması genellikle yargı kararına bağlıydı.
- 1971 Sonrası: Basın özgürlüğünün sınırlanmasına neden olacak hususların sayıldığı fıkraya "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü", "kamu düzeni", "milli güvenlik ve milli güvenliğin gerektirdiği gizlilik" ibareleri eklendi. Yayınların toplatılması ile ilgili fıkraya, "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, milli güvenliğinin, kamu düzeninin veya genel ahlakın korunması bakımından gecikmede sakınca bulunan hallerde, kanunun yetkili kıldığı mercin emriyle toplatma" ilkesi ilave edilerek yargı kararı aranması gevşetildi. Aynı maddede yayın organlarının mahkemeler tarafından benzer nedenlerle kapatılması imkanı getirildi.
Madde 30: Yakalama ve Tutuklama
- 1961 Öncesi: Gözaltı süresi yirmi dört saat olarak belirlenmişti.
- 1971 Sonrası: Yirmi dört saatlik gözaltı süresi kırk sekiz saate çıkarıldı. 1961 metninde bulunmayan toplu suçlarla ilgili yedi günlük gözaltı süresi tanımlandı. Ayrıca, 15 Mart 1973'te yapılan eklemeyle Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM'lerin) görev alanına giren suçlar için gözaltı süresi 15 güne kadar uzatılabileceği hükme bağlandı.
Madde 32: Tabii Hakim İlkesi
- 1961 Öncesi: Tabii hakim ilkesi geçerliydi.
- 1971 Sonrası: Tabii hakim ilkesi gevşetilerek yerine, yeni tesis edilen Devlet Güvenlik Mahkemelerinin varlığına ve yargılama çerçevesine uyacak biçimde "tabi olunan mahkeme" kavramı getirildi.
Madde 38: Kamulaştırma
- 1961 Öncesi: Kamulaştırmalarda genellikle gerçek karşılığın peşin ödenmesi esastı.
- 1971 Sonrası: Kamulaştırmalarda mal sahibinin bildirdiği vergi değerinin esas alınacağı hükmü konuldu. Çiftçinin topraklandırılması, yeni orman yetiştirilmesi, iskan projeleri, kıyıların korunması ve turizm amacıyla yapılan uygulamalarda taksitlendirilerek ödenecek kamulaştırma bedellerinin taksit süreleri için üst sınırlar tanımlandı.
Madde 46: Sendika Hakkı
- 1961 Öncesi: İşçiler dışındaki kamu görevlilerinin de sendikalaşma hakkına kapı açan bir fıkra yer alıyordu.
- 1971 Sonrası: İşçiler dışındaki kamu görevlilerinin sendikalaşma hakkına kapı açan fıkra kaldırıldı. Maddeye sendikalaşma hakkının "devletin ve milletin bölünmez bütünlüğünün, kamu güvenliğinin, milli güvenliğin ve genel ahlakın korunması" amacıyla kanunla sınırlama getirilebileceği hükmü eklendi.
Madde 56:
- 1961 Öncesi: Parti gruplarına devlet yardımı düzenlemesi bulunmuyordu.
- 1971 Sonrası: Millet Meclisi'nde grubu bulunan veya son seçimlerde genel oyun %5'ini toplamış olan partilere devlet yardımı getirilerek, partilerin eşit yarışmasını önleyecek bir mali dengesizlik yaratıldı.
Madde 60: Askerlik Görevi
- 1961 Öncesi: Askerlik yükümlülüğü genel hatlarıyla tanımlanmıştı.
- 1971 Sonrası: Askerlik yükümlülüğüne "vatan hizmeti" kavramıyla açıklık getirilerek kamu hizmeti yoluyla bu ödevin yerine getirilebilmesine imkan tanıyan ve böylelikle hizmetin sınırlarını genişleten bir hüküm eklendi.
Madde 61: Bakanlar Kurulu'nun Yetkileri
- 1961 Öncesi: Vergilerin oran ve sınırlarıyla oynama yetkisi Bakanlar Kurulu'nda sınırlıydı.
- 1971 Sonrası: Bakanlar Kurulu'na vergilerin oran ve sınırlarıyla oynayabilme yetkisi tanındı.
Madde 64: Kanun Yapma Yetkisi
- 1961 Öncesi: Meclis'in kanun yapma yetkisi daha genişti.
- 1971 Sonrası: Meclis'in kanun yapma hak ve yetkisi tırpanlanarak Bakanlar Kurulu'nun kanun hükmünde kararnameler çıkarma yetkisi tanımlandı.
Madde 82: Milletvekili Yolluk ve Ödenekleri
- 1961 Öncesi: Milletvekili yolluk ve ödeneklerinde yapılacak değişikliklerin bir sonraki seçimlerden sonra uygulanabileceği hükmü vardı. Yolluk ve ödeneklerin üst baremini "1. derece devlet memurunun almakta olduğu miktar" belirliyordu.
- 1971 Sonrası: İlgili maddeden bu hüküm çıkarıldı. Yolluk ve ödeneklerin üst baremini belirleyen ibare, "en yüksek devlet memurunun almakta olduğu miktar" olarak değiştirildi.
Madde 89: Gensoru Yetkisi
- 1961 Öncesi: Gensoru verme yetkisi tek tek milletvekillerine aitti.
- 1971 Sonrası: Gensoru verme yetkisine sınırlama getirildi. Yetki tek tek milletvekillerinden alınarak, en az 10 milletvekilinin veya parti gruplarının yetkisine bırakıldı.
Madde 110: Genelkurmay Başkanlığı
- 1961 Öncesi: Genelkurmay Başkanlığı'nın konumu farklı düzenlenmişti.
- 1971 Sonrası: Anayasa'nın Genelkurmay Başkanlığı ve Başkomutanlık ile ilgili maddesine, Milli Savunma Bakanlığı'nın Genelkurmay ve kuvvet komutanlıklarından ayrı bir tüzel kişilik olarak tanımlanmasını sağlayacak ve bu kurumların karşılıklı ilişkilerinin kanunla düzenleneceğini bildiren bir fıkra eklendi.
Madde 111: Milli Güvenlik Kurulu
- 1961 Öncesi: Milli Güvenlik Kurulu'nun işlevi "milli güvenlikle ilgili kararların alınmasında ve koordinasyonun sağlanmasında yardımcılık etmek üzere" temel görüşleri Bakanlar Kurulu'na bildirmekti.
- 1971 Sonrası: Fıkradan "yardımcılık etmek" fiili çıkarılarak, bu görüşlerin "tavsiye edilmesi" ibaresiyle yer değiştirdi. Bu durum, MGK'nın hükümet üzerindeki etkisini artırdı.
Madde 114: İdarenin Yargısal Denetimi
- 1961 Öncesi: İdarenin yargısal denetimi daha geniş kapsamlıydı.
- 1971 Sonrası: Maddeye eklenen bir fıkrayla, idarenin yargısal denetimi, "yürütme görevinin yerine getirilmesini sınırlamamak" koşuluna bağlandı.
Madde 119: Memurlar
- 1961 Öncesi: Memurların siyasi partilere ve sendikalara üye olma durumu farklıydı.
- 1971 Sonrası: Memurların siyasi partilere ve sendikalara üye olması yasaklandı.
Madde 120: Üniversite Özerkliği
- 1961 Öncesi: Üniversite özerkliği daha geniş tanımlanmıştı. Kolluk kuvvetlerinin üniversitelere girişi sınırlıydı.
- 1971 Sonrası: Üniversite özerkliği, bu özerkliğin "üniversitelerde işlenen suçların kovuşturulmasının" engellenemeyeceği hükmüyle sınırlandı ve üniversitelere kolluk kuvvetlerinin davetsiz girebilmesinin önü açıldı. Üniversitelerin idari özerkliği, ancak "devletin gözetimi ve denetimi altında" uygulanabilecek bir hak olarak tanımlandı. Aynı maddeye üniversitelerde cereyan eden olayların önlenmesine ilişkin tedbirlerin kanunla düzenlenebileceği hükmü eklendi ve eğer üniversite yönetimleri öğrenim özgürlüğünün tehlikeye düşmesini önleyemezlerse, üniversitelerde yönetime Bakanlar Kurulu tarafından el konulabileceğine ilişkin yetki devri tanımlandı.
Madde 121: TRT ve Anadolu Ajansı
- 1961 Öncesi: TRT özerk bir yapıya sahipti ve yayınlarında tarafsızlık ilkesi esastı.
- 1971 Sonrası: TRT'nin özerk yapısı ortadan kaldırılarak yerine "tarafsızlık" ilkesi getirildi. Ancak bu tarafsızlık "devletin ülkesi ve milletiyle bütünlüğünün" gözetilmesi, "Cumhuriyetin, milli güvenliğin ve genel ahlakın ilkelerine uyulması" şartına bağlandı.
Madde 124: Sıkıyönetim
- 1961 Öncesi: Sıkıyönetim ilan süresi bir aydı.
- 1971 Sonrası: Bakanlar Kurulu'nun yetkisinde olan sıkıyönetim ilan süresi bir aydan iki aya çıkarıldı ve Meclis'e savaş halinde yurttaşlara yüklenecek sorumluluklarla ilgili düzenleme yapma yetkisi tanındı.
Madde 127: Sayıştay
- 1961 Öncesi: Sayıştay'ın denetim yetkisi daha şeffaftı.
- 1971 Sonrası: Sayıştay'ın silahlı kuvvetleri mali açıdan denetleme yetkisi "gizlilik esasları" dahilinde tanındı ve böylelikle silahlı kuvvetlerin mali denetimi şeffaflığını yitirdi.
Madde 134: Hakimlik Mesleği
- 1961 Öncesi: Askeri hakimlerin özlük işleri genel düzenlemelere tabiydi.
- 1971 Sonrası: Askeri hakimlerin yükselme ve emeklilikleriyle ilgili ayrı bir yasal düzenleme yapma olanağı tanındı.
Madde 136: Mahkemeler
- 1961 Öncesi: Tabii hakim ilkesi esastı. Özel mahkemeler (DGM) bulunmuyordu.
- 1971 Sonrası: Belirli suçlar bakımından tabii hakim ilkesi ortadan kaldırılarak "devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü", "demokratik düzen" ve "Cumhuriyet" aleyhine işlenen, doğrudan doğruya "devletin güvenliği"ni ilgilendiren suçlar şeklinde yeni bir suç kategorisi yaratılarak bu suçlara bakmakla görevli özel mahkemeler olan Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM'ler) ihdas edildi. Bu mahkemelere askeri üye atanması anayasal hükme bağlandı. Yargıtay'da da sadece bu mahkemelerin kararlarını inceleyen özel bir daire kuruldu.
Madde 137: Savcılık Kurumu
- 1961 Öncesi: Cumhuriyet savcılarının idari bağlılığı farklıydı. Yüksek Savcılar Kurulu bulunmuyordu ve kararlarına karşı temyiz yolu açıktı.
- 1971 Sonrası: Cumhuriyet savcıları idari açıdan Adalet Bakanlığı'na bağlandı. Ayrıca savcıların özlük ve disiplin işleriyle ilgili bir Yüksek Savcılar Kurulu ihdas edildi ve bu kurulun kararlarına karşı temyiz yolu kapatıldı (Anayasa Mahkemesi bu hükmü 1977'de iptal etti). Kurulun teşkilinde başkan sıfatıyla Adalet Bakanı'na, ayrıca Cumhuriyet Başsavcısı'na, Adalet Bakanlığı Müsteşarı'na ve Özlük İşleri Genel Müdürü'ne yer verildi.
Madde 138: Askeri Mahkemeler
- 1961 Öncesi: Askeri mahkemelerin görev alanı daha sınırlıydı ve savaş halinde dahi üyelerinin çoğunluğunun hakim mesleğinden olması şartı vardı.
- 1971 Sonrası: Askeri mahkemelerin görev alanı genişletildi ve görev ifa ederken sivillerin askerlere karşı işlediği suçlar da askeri mahkemelerin yargılama yetkisine bırakıldı. Ayrıca savaş halinde, askeri mahkemelerin üyelerinin çoğunluğunun hakim mesleğinden olmaları şartı kaldırıldı.
Madde 139 ve 140: Yargıtay ve Danıştay
- 1961 Öncesi: Yargıtay ve Danıştay üyelerinin seçim usulü farklıydı. Danıştay seçimlerinde idarenin etkisi daha azdı. Asker kişilere ilişkin idari eylem ve işlemlerin yargısal denetimi genel yargı içinde yer alıyordu.
- 1971 Sonrası: Yargıtay ve Danıştay üyelerinin seçim usulü değiştirildi ve özellikle Danıştay seçimlerinde idarenin etkisi arttırıldı. Asker kişilere ilişkin idari eylem ve işlemlerin yargısal denetimi yeni kurulan ve anayasal nitelik kazandırılan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne bırakıldı.
Madde 141: Askeri Yargıtay
- 1961 Öncesi: Askeri Yargıtay üye ve yöneticilerinin atanması ve üyelik şartları farklıydı.
- 1971 Sonrası: Askeri Yargıtay üye ve yöneticilerinin atanmasında rütbe ve kıdem sırası esası getirildi ve üyelik için en az Albay rütbesinde bulunma şartı maddeye eklendi.
Madde 143 ve 144: Yüksek Hakimler Kurulu
- 1961 Öncesi: Yüksek Hakimler Kurulu'nun üye yapısı farklıydı ve Parlamento'nun üye seçiminde kontenjanı vardı. Adalet Bakanı kurul toplantılarına ancak gözlemci olarak katılabilirdi. Kurul kararları karşısında temyiz yolu açıktı.
- 1971 Sonrası: Yüksek Hakimler Kurulu'nun üye yapısı değiştirildi ve Parlamento'nun üye seçimindeki kontenjanı tamamen kaldırıldı. Adalet Bakanı'na "gerekli gördüğü hallerde toplantılara başkanlık etme" yetkisi verildi. Kurul kararları karşısında temyiz yolu tamamen kaldırıldı (Anayasa Mahkemesi bu hükmü daha sonra iptal etti).
Madde 147: Anayasa Mahkemesi'nin Görevleri
- 1961 Öncesi: Anayasa Mahkemesi'nin görevleri arasında anayasa değişikliklerini şekil şartları bakımından incelemek görevi açıkça belirtilmemişti.
- 1971 Sonrası: Anayasa Mahkemesi'nin görevleri arasına "Anayasa değişikliklerini şekil şartları bakımından incelemek" görevi de katıldı.
Madde 149: Anayasa Mahkemesi'ne İptal Davası Açma Yetkisi
- 1961 Öncesi: İptal davası açma yetkisi Meclis'te temsil edilen partilere üyelerinin sayısı ne olursa olsun tanınmıştı.
- 1971 Sonrası: Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açma yetkisi tanınan merciler arasından, üye sayısı her ne olursa olsun Meclis'te temsil edilen partiler çıkarıldı ve "Meclis'te grubu bulunma" şartı korundu.
Madde 152: Anayasa Mahkemesi Kararlarının Yürürlüğü
- 1961 Öncesi: Anayasa Mahkemesi kararlarının yürürlüğe girmesi farklı düzenlenmişti.
- 1971 Sonrası: Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını ancak gerekçeli olarak açıklayabileceği ve iptal edilen kanun veya kanun maddesinin ancak gerekçeli karar Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra yürürlükten kalkmış olacağı hükmü getirildi. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin yürürlük tarihini bir yıldan daha uzun bir süre için ileri atamayacağı kaydı konuldu.
Yeni Vesayet Kurumu: Yüksek Askeri Şura (YAŞ)
- 1961 Öncesi: Yüksek Askeri Şura gibi anayasal düzeyde tanımlanmış bir vesayet kurumu bulunmuyordu.
- 1971 Sonrası: 17 Temmuz 1972'de yürürlüğe giren bir kanunla Yüksek Askeri Şura teşkil edildi. Bu kurul, sivil ve askeri kanattan üyelerle oluşuyor, general ve amiral atamalarını gerçekleştiriyor, subay ve astsubayların ordudan atılmasına karar veriyordu. Şura kararları karşısında yargı yolu kapatılmıştı. Kurul, sivil üyelerin varlığına rağmen yüksek komuta heyetinin kontrolü altındaydı. Toplantıları gizliydi ve ordu ile ilgili tüzük ve yönetmelikler konusunda hükümete tavsiyelerde bulunma yetkisi vardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder