25 Kasım 2015 Çarşamba

Demokrasi Nedir?


Dilara Kahyaoğlu 1998...


DEMOKRASİ


Yunanca,  DEMOS= HALK;  KRATOS=İKTİDAR  sözcüklerinin birleşiminden oluşur. Genel anlamı ile halk iktidarı demektir.
Halkın bu işi nasıl üstleneceği, uygulamanın nasıl yapılacağı yıllardan beri  tartışıla gelmektedir ve bu konuya verilen yanıtlar ile uygulamalar birbirinden epeyce farklıklılar göstermektedir.
Örneğim “cumhuriyet” dediğimiz  yönetim şekli demokrasinin temsili olarak uygulanmasıdır.

Çağdaş  kullanımda terimin  bir kaç farklı anlamı vardır.
*Doğrudan demokrasi; Bütün yurttaşlar yönetime katılır. Atina şehrindeki uygulama buna iyi bir örnek
*Temsili demokrasi; Halkın seçilen kişiler  aracılığı ile yönetime katılması
*Liberal ya da anayasal demokrasi; Çoğunluk iktidarı belirli anayasal kısıtlamalar içinde uygulanır.
*Toplumsal ya da ekonomik demokrasi;  Özel mülkiyetin  eşitsiz dağılımından doğan farklılıklar en aza indirgenmeye çalışılır.


A) DEMOKRASİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

 1- YUNAN DEMOKRASİSİ
İlk Demokrasi uygulamaları eski Yunan şehir devletinde  (Polislerde) görüldü. Burada yurttaş olarak kabul edilen  kişiler, yönetime doğrudan katılırdı, GÜÇLER AYRILIĞI ilkesi yoktu. Kadınlar, köleler ve yabancılar yurttaş olarak kabul edilmezdi. Ayrıca kent nüfusunun 10 000’i aşmaması  doğrudan demokrasiye imkan vermiştir.
Yunan demokrasisi köleli demokrasi olarak ta isimlendirilmişti çünkü köleler sayesinde, efendileri olan yurttaşlar boş zaman bularak yönetim işi ile ilgilenebilmişlerdir. Yine de polislerin sürekli bu yönetim tarzı ile yönetildikleri doğru değildir. Arada bir çok rejimi denemişlerdir. Demokrasinin en önemli temsilcisi Atina şehri olmuştur. Sparta’nın önderlik   ettiği bazı şehir devletleri ise  Krallık ile yönetilirdi.
Kısa ömürlü Yunan demokrasisinin çağdaş demokrasilere etkisi önemsizdir, çünkü arada 2000 yıllık bir süre vardır.

(Bu konu tartışılabilir)


2- ÇAĞDAŞ DEMOKRASİ
Çağdaş demokrasi anlayışı büyük ölçüde  Ortaçağ Avrupa’sının  düşünce ve kurumlarınca biçimlendirildi. Bunların en önemlilerinden biri  tanrısal, doğal ve geleneksel  hukukun, iktidarın kullanımını sınırlandırdığı yolundaki görüştür. Bir başkası ise  vergi koyma hakkı da içinde olmak üzere  hükümdarların farklı zümre ya da gruplara  danışarak  politikalarına onay sağlamaya çalışmalarıydı. Bu zümre  ya da  grup  çıkarlarının  temsilcilerinin bir araya  gelmeleriyle  çağdaş parlamentoların  ve yasama meclislerinin  temeli  atıldı. Köklü düşünsel ve toplumsal gelişmeler  özellikle Aydınlanma, Amerikan Bağımsızlık Savaşı ve Fransız Devrimi sırasında  doğan hak ve eşitlik  kavramları bu meclislerin ortaya çıkışında önemli rol oynadı. 

Sosyalist sistemlerde ise demokrasi tanımı tamamen farklıdır. Batılı  ölçütlerin  geçerli olmadığı  “halk demokrasileri” ya da “halk  cumhuriyetlerinde”  yöneticiler genellikle partiler arası  yarışma olmaksızın  tek bir partinin “aday listesi”nden  seçilirler. Bu sistemler üretim araçlarındaki ortak mülkiyetin,  halk iradesinin gerçekleşmesi için  yeterli temeli oluşturduğu görüşüne dayanır.

 BATI DEMOKRASİSİNİN/LİBERAL DEMOKRASİNİN  VAZGEÇİLEMEZ İLKELERİ
Genel oy hakkı
Serbest seçim
İfade ve basın özgürlüğü
hukukun üstünlüğü

Bunlara daha fazla ilke ve değer eklenebilir. Bunlar yoksa o ülkede cumhuriyet olsa bile demokrasinin varlığından bahsedilemez.

ÇAĞDAŞ SİYASAL DOKTRİNLER

LİBERALİZM
ANARŞİZM
SOSYALİZM- KOMÜNİZM
PARLAMENTER SOSYALİZM
FAŞİST SİSTEMLER - TOTALİTERLİK
TEK PARTİ DİKTATÖRLÜĞÜ

 

DİĞER KAVRAMLAR

İDEOLOJİ
KURAM
TEORİ                  
DOKTRİN


TARTIŞINIZ...

 "Demokrasi ile Cumhuriyet aynı şey değildir!"

"Bir memleketin ekonomik ve siyasi kurumları tek başlarına demokrasiyi kuramazlar. Onlar ancak iskelet ve çerçevedir. Gerçekte demokratlar olmadan  demokrasi olmaz." 


Yazar adı belirtilmeden kullanılamaz. 














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder