25 Kasım 2015 Çarşamba

Adalet


Dilara Kahyaoğlu 1998...

ADALET



 ÖĞRETİM ETKİNLİKLERİ

1-SORUN HUKUK KURALLARI KONUSUNDAN BAĞLANABİLİR… Örneğin hukuk kurallarının tek başına varlığı yeterli midir? Hangi durumlarda hukukun varlığına rağmen adaletsizlikten söz edebiliriz. Sınavdaki 6.sorunun A paragrafı  örnek olarak gösterilebilir. Orada iktidar, tek taraflı olarak halkla bir sözleşme yapmaktadır. Daha doğrusu tamamen iktidarın çıkarlarını gözeten bir sözleşmeyi  halk güçsüz ise ve / veya  başka herhangi bir sebeple  böyle bir sözleşmeyi mecburen (Askeri yönetimler, Atina’daki tiranlık yönetimi, İtalya’da ki, Almanya’da ki yönetimler) kabul etmiş olabilir. Böyle bir durumda ADALETİN varlığından söz edebilir miyiz? Sorusu sorulup  SINIF TARTIŞMASI yapılabilir.

Çıkan sonuç  elbette HAYIR olacaktır.

Bu tartışmanın arkasından  hukuk  kurallarının hiç olmadığı bir toplumda ADALETTEN SÖZ EDEBİLİR MİYİZ ?  sorusu sorulup tartışılabilir.

Cevap yine HAYIR olacaktır. Ama bu noktada “hukuk kurallarının hiç olmadığı bir zaman oldu mu ki” sorusunu da tartışmak gerekir.
Örneğin ; (Hititler de, Sümerlerde, Babilliler de,-ilkel dönemlerde cilalı taş devri-)

ÇAĞDAŞ anlamdaki  hukuk kurallarını diğerlerinden ayıran en temel özellik bu kuralların yargı denetiminde uygulanması ve haksızlığa uğrayanın hakkını mahkemeler, dilekçeler vb. yollarla arayabilmesidir. Bunların olmadığı bir toplumda kurallar, yasalar varsa bile bunlar bizim anladığımız çağdaş, demokratik hukuk kuralları değildir. O devlet de BİR HUKUK DEVLETİ DEĞİLDİR.

Demek ki hukuk kurallarının varlığı  tek başına yeterli olmadığı gibi hatta çoğu zaman hukukun yargı denetiminde olması da adaletin sağlanması için yeterli olmayabilir. Burada Hukuk kurallarının niteliği çok  önemlidir.

*KISACASI HUKUK KURALLARI YOKSA ADALETSİZLİK OLDUĞU KESİN

*HUKUK KURALLARI VARSA DA (YARGI DENETİMİ, İTİRAZ VE HAK ARAMA HAKKI V.B)  YİNE DE ADALETİN VAR OLUP OLMADIĞI TARTIŞILABİLİR. ÇÜNKÜ SORUN ÇOK DERİNDEDİR.  BİZZAT UYGULANAN KURALLARIN KENDİSİ O TOPLUMDA, O TARİHSEL ŞARTLARDA, ADALETSİZLİĞE YOL AÇIYOR OLABİLİR.

2-KÜÇÜK GRUPLAR oluşturularak kitabın 13. ve 14. Sayfalarında ki durumlar önce öğrencilerin kendi aralarında, sonra da sınıfta tartışılır. (Kaynak kitap Yurttaş Olmak İçin)

Muhtemel yanıtlar;
a) Kadın erkek ayrımı var, kadınları siyasete girmesine, yönetime katılmasına izin vermiyorlar, kadın vatandaş olarak sayılmıyor. ADALETSİZ bir durum varmış bu zamana kadar. Bugün kadınların bu hakkı var ama peki bu haklarını yeterince sağlıklı kullanabiliyorlar mı? Örneğin kocasından bağımsız oy kullanabiliyor mu?  sorusu ile sorun güncelleştirilip, bugünkü uygulamaya, kadın bilinci ve ataerkil aile sistemi üzerine tartışma yapılabilir.

b) Bu durumda yeterli kanıt olup olmadığı tartışılır, yeterli kanıt olmadan sınavın iptali gerçekten sınavı kazananlar için haksızlık olmaz mı? Ama böyle bir iddiada ortaya atılmış, bu durumda ne yapılabilir?
Böyle iddiaları ciddi şekilde araştırıp sonuçlandırmak ve iddia sahipleri haklı ise sınavı yenileyip adaletsizliğe son vermek gerekebilir gibi sonuçlar çıkarılabilir.

c) Ayşe’nin sırf kız olduğu için bando takımına alınmaması haksızlıktır, idareciler sadece Ayşe’yi değil diğer erkek öğrencileri de deneyip,  yapıp yapamayacaklarını görmek zorundadırlar.

d) Metro ve buna benzer kamusal alana ait yerlerin özürlü vatandaşların kullanabilmesi için özel olarak düzenlenmesi gerekir, devletin özürlü vatandaşlara pozitif ayrımcılık politikası uygulaması lazımdır. Yoksa adaletsizlik olur, onlar konumları gereği  diğerleri ile eşit durumda değiller o halde onlar için özel uygulamalar yapıp,  belli ölçülerde bu eşitliği sağlamak gerekir.

e) Gelire göre vergi almamak adaletsizliktir.

f) Üniversite sınavları bütün öğrencilere aynı soruları sorarak, öğrenciler eşit  olmadıkları halde eşitmiş muamelesi yapıyor. 

g) Hukuk Devletinde herkes kanunlar karşısında eşittir. CMUK’a göre de herkesin avukat tutma, eğer gücü yetmiyorsa avukat tayin edilme hakkı vardır. Bu adildir, aksi yapılırsa adil olmaz.

h) CMUK’a göre bütün mahkemeler herkese açıktır, gizli, kapalı kapılar arkasında yargılama olmaz, bu madde haksızlıkları önlemek, herkesin kanunlar önünde gerçekten eşit ve adil bir şekilde yargılanıp yargılanmadığının  kamuoyu tarafından  denetlemesi için konmuştur. Yalnız çocukların medyada teşhirini önlemek için sadece o çocukları düşünüp mahkemeleri gizli yapılır diye bir madde vardır. Bu pozitif ayrımcılıktır ve sadece çocukları korumaya yöneliktir, adildir. 

3--KAVRAMLAR, TERİMLER VB.

POZİTİF (OLUMLU) AYRIMCILIK; Herkesin eşit olmadığı şartlarda  kanunlar bazı özel kesimleri koruyucu bir şekilde düzenlenmiştir. Örneğin kadınların siyasete katılmaları, milletvekili seçilebilmeleri için özel bir kontenjan ayrılmasını,  yine aynı şekilde özürlüler için işyerlerinin belli sayıda özürlü kişi  çalıştırılmasını zorunlu tutmak  yani KOTA HAKKI istemek, pozitif ayrımcılıktır.

DENKLEŞTİRCİ ADALET; Bu sistemde herkese eşitmiş muamelesi yapılır ve herkes o konuda eşit bir uygulamaya tabi tutulur. Örneğin KDV vergisi, Üniversite sınavları, ortak sınavlarda herkese aynı sürenin verilmesi vb.

DAĞITICI ADALET; Herkesin eşit olmadığı düşünülerek ona uygun bir uygulama yapılır. Örneğin gelir vergisi herkesten  kazandığı paraya göre toplanır, İşyerlerinin belli bir oranda özürlü kişi çalıştırması istenir.

AYRIMCILIK; Eşit davranışta bulunmamak, kadın erkek ayrımcılığı, ırk ayrımcılığı vb.

4-Themis adalet tanrıçası figürü incelenip kitaptaki sorular cevaplanacak.
Elinde terazi var; Haklılık ile  haksızlığı tartıyor, neyin ağır bastığına bakıyor vb.
Gözleri bağlı; insanlara karşı önyargısız davranmayı, eşit davranmayı sembolize ediyor.
Elindeki kılıç; gerektiğinde cezalandıracağını gösteriyor.
Kadın olması ise; Anneliğin şefkatine ve korumasına da sahip olduğunu gösteriyor vb.

Farklı fikirler de çıkabilir...
5- Son olarak öğrencilere kendi yaşadıkları durumlardan örnek vermeleri istenebilir ve sınıfta tartışılır.

  Yazar adı belirtilmeden kullanılamaz, alıntılanamaz.




1 yorum:

  1. Egitim ve sınavlarda gelinen nokta çok acı 

    tus forumlarında “...Bundan 7-8 kadar yıl önceydi. 5-6 defa girdiğim ÜDS lerden 50-60 arası alıp duruyordum. Meşhur bir TUS dersanesinin Meşhur bir sahibi -ki iyi İngilizce bilmesi ile de tanınır- yerime ÜDS ye girebileceğini söyledi. "Sen de sarışın gözlüklüsün ben de, kimse anlamaz bile, ben böyle çok kişiye ÜDS-KPDS kazandırttım" dedi. Tabi teklifini "bütün akademik hayatımı b.k çukurunun üzerine bina edemem" diyerek reddettim. 1-2 sınav daha sürünüp kendim 71'imi aldım. Eğer yakalanırsa "sevgili JOKER abimin" aleyhine tanıklık ederim. Allah islah etsin, bir adamın her işi mi YAMUK olur ya?”

    http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=4964&page=62
    http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=10037
    http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=4309
    http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=9306
    Ateş olmayan yerden duman çıkar mı
     bundan çıkan anlatılan ve ya kanaatimize göre anlatılmayandan hissedilen anlam tusdata hazırlık dersanesinin paralel yapi feto Fethullah Gülen cemaatine genç klinisyenler yapılanması içinde herkesten farklı özel ve çok fazla kontenjan ayırdığı ve iyilik yapmak icin ücretsiz aldığı kişisel verileri yasadışı kaydettiği yani fişleme yaptığı.. tusdata ve veya uz.dr sami selçukbiricik in sponsoru olduğu drtus.com tus forumunda övünme ve güç gösterisi olarak anlatılan ösym den bilgi sızdırmalarını, ilişkilerini, bağlantılarını, görüşmelerini  maddi güç ve fethullah gülen fetö paralel yapı veya başka bir cemaat örgüt yapı bağlantısı olmadan nasıl yapılabileceği şayanı hayret bir konu olarak şüpheleri celbetmekte haklıdır tusdata ve veya sahibi uz.dr. sami selçukbiricik iddia edildigi gibi feto paralel fethullah gülen mensubu mudur iskenderpaşa hakyol mensubu mudur bilinmez ve böyle olsa da olmasa da özkaya özel hayatı kendi tercihidir bu kısmına  saygı duyulmalı ancak ilişkiler ağı Ağacın Kurdu kitabındaki gibi rahatsız edici giriftlikte.. Bu arada ösym nin sınava başkasının yerine girdiği tespit edilen tus Dersanesi sahibi ifadesiyle bu kişinin kamu oyunun anladığı kişinin büyük ihtimalle uz Dr Sami selçukbiricik olduğu kanaati oluşuyor. Ösym nin ve uzman doktor sami selçukbiricik in de açıklama ve videolarında net bir aksi beyanı yok ..soruşturmaların akamete uğraması bu ortamda bu bağlantılarla ve tusdata dusdata maddi sponsorluğunda yayın yapan Drtus.com tus/dus/eus forum sitesi moderatörlerinin ösym ve yök te tanıdıkları olduğu ve maddi gücü fazla olduğu icin ösym de yök te sağlık bakanlığında muhatap kabul ediliyor itibar görüyor beyanları zaten malumun ilanı beklenen bir durum .
    ÖSYM kampanyaları ile bir yandan tusdata bir yandan STV ve zaman gazetesi bir yandan taraf gazetesi ile ÖSYM'nin şifre ve hatalı soru ve sınavlarla gündeme gelirken kpss, ve polis hakim avukat savcı sınavları yolsuzluğunun unutturulduğu gündemin ösym ciddiyetsizliğiyle yaptığı hatalı sorular üzerinden kampanyalarla her sınav döneminde ösym yolsuzluğu gündeminin değiştirilip kpss sınavı ve diğer sınav soru çalmalarının ve zaman aşımı türü örtbaslarin siyasette milletvekilleri ,ÖSYM ve YÖK ' teki kirli bağlantıları ve irtibatlı kişileri ali veli halil bilal isa musa sema esma ayşe fatma fatih burhan nurhan orhan muharrem mükerrem naim saim rabia safiye nazife hafize binnur zinnur rahmi rahim adları adresi neyse her kimse kimdir bunlar ayıklanmadığı gerçeğinin örtüldüğü sürece . .
     seffaf olmasi gereken kurumların  kanser gibi hasta hastalıklı hayatı enfekte eşi görülmemiş bir iletişim ve ilişki zinciri değil mi
    Her sınavda sorular alındı mı çalındı mi sızdı mi sızdırıldı mi kaygısı yersiz Mi?

    YanıtlaSil