Dilara Kahyaoğlu- 1998...
Kurallar ve Kuralsızlık
amaçlar; *kuralların toplumsal yaşamın
bir parçası olduğunu fark etme
*kuralların nedenleri
konusunda düşünme ve sorgulama
yetisini geliştirme
*sosyal yaşam kuralları ile
hukuk kurallarını ayırt etme
*kuralların
değişebileceğini fark etme, nedenleri
üzerinde
düşünebilme ve sorgulama
yetisini geliştirme ve bunu
günlük yaşantısında da
uygulama becerisini kazanma
öğretim etkinlikleri;
1-Öğretmen, küçük
gruplar oluşturarak ekte verilmiş olan
öyküyü grupların tamamlamasını ister, daha sonra sözcüler kendi
gruplarının tamamlanmış öykülerini okurlar. Sınıf panolarına tamamladıkları öykülerini
asarlar.
2-Öğretmen tartışma
yöntemi ile aşağıdaki soruları
sırasıyla öğrencilere sorar ve sonuca ulaşır.
a)Kuralsız bir dünya
olabilir mi?
ulaşılacak sonuç; İnsanlar tek başlarına yaşamadıkları için (toplumsal bir varlık oldukları
için) ister istemez en eski çağlardan beri belli kurallar geliştirmişlerdir.
İnsan hayatında kurallar olmasaydı diye bir şey düşünmek bile saçmadır, aslında
bütün canlılar aleminde hatta cansız doğada bile kurallar vardır.
b)*Hayvanlar aleminden
bir iki kural örneği öğrenciler söyler.
(karıncalar, arılar, aslanlar, kurtlar,
vb.)
*Evrenden ve doğadan bir kaç kural örneğini
çocuklar söylerler
(yerçekimi yasası, doğum, ölüm, büyüme,
beslenme, suyun buharlaşması,
suyun kaldırma gücü vb.)
Öğretmen burada doğa
ve evren kurallarına doğa yasası, fizik yasası
denildiğini hatırlatır.
amaç; insanın kendi
istemi dışında var olan kurallara doğa
yasası veya kanun denildiğini, insan
ilişkilerinden doğan ve insanların koyduğu kurallara sosyal
kurallar denildiğini (öncelikle onlara buldurarak) fark etmelerini
sağlamaktır.
c)Öğretmen sosyal
davranış kurallarına bir, iki örnek verip, diğerlerini sınıfın bulmasını ister
ve gelen fikirleri tahtaya yazar.
örnekler:
*Okulda uyduğumuz
kurallar var, örneğin söz istemek için parmağımızı
kaldırırız.
*Yolda yürürken
yerlere çöp atmayız.
*Evde belli bir yemek
saati varsa ona uyarız, belli bir saatte yatarız.
*Bayramlarda aile
büyüklerini ziyaret ederiz.
*Çevremizdeki
insanların önemli günlerini kutlarız, hediye alırız vb.
hedef; öğretmen
buradaki kuralların toplumdan topluma değişebileceğini bu tip kurallara
“gelenek ve görenek “ dendiğini hatırlatır.
Gelenek ve göreneklere
uymayanlara çevreden baskı gelip gelmediği
yani bir yaptırım uygulanıp uygulanmadığı konusunu, bu tartışma
esnasında öğrencilere sorular sorarak, tartışmayı yönlendirerek buldurtur.
d)Öğretmen, yukarıda
sözü edilen kuralların yazılı bir yasa olmadığını, hatta her ailede, her
şehirde bile bu kuralların değişebileceğini söyler ve daha sonra hukuk kurallarının
sosyal davranış kurallarından farkını sorar, kendisi bir iki örnek verir, öğrencilerin tamamlamasını
ister.
örnekler;
** yasalarımıza göre
adam öldürmek suçtur ve bu suçu işleyen mahkeme tarafından ağır cezalara
çarptırılır.
**yasalarımıza göre
evlenme resmi nikah ile yapılır, yani bu evlilikten devletin haberi olması
gerekir ve bu evlilik kayıtlara geçer.
**yine yasalarımıza
göre herkes düşünme ve düşündüğünü yayma hakkına sahiptir.
öğretmen, tartışma
yöntemi ile öğrencilerden gelen fikirleri tahtaya yazar.
amaç; hukuk
kurallarının yazılı ve tüm vatandaşların uyması gereken her yerde eşit bir
şekilde uygulanması gereken kurallar olduğunu vurgulamaktır. “bu yasalara
uymayanlara devlet tarafından yaptırım yani ceza verilir” sonucunu çıkarmalarını sağlamaktır.
3-öğretmen; gerek
hukuk kuralları, gerekse gelenek ve görenekler zamanla değişir mi? sorusunu
tartışmaya açar.
amaç; kuralların
zaman içinde değiştiğini ve gelişen toplum hayatı ile birlikte bazı kuralların
eskidiği ve yerlerini yeni kuralların
aldığı noktasında öğrencinin düşünmesini
sağlamaktır.
Aynı zamanda, var olan
kuralların aynen kalması gerektiği inancını yerleştirmek yerine, iyileştirmek,
daha iyi kurallar bulmak gereğini ve bu değişimi gerçekleştirebilmek için de
mücadele etmek, var olanı sorgulama yetilerini
geliştirmelerini beklemektir.
4-Öğretmen dersin sonunda hangi yeni kavramları
öğrendiklerini öğrencilere sorar, bir tanesini örnek verir.
Beklenenler;
“kural, kuralsızlık,
insan toplumsal bir varlıktır, hukuk kuralları, doğa yasası, sosyal davranış kuralları, gelenek ve
görenek, gelenek ve göreneklerin toplumlara hatta gruplara özgü olduğu ilkesi,
yaptırım, kuralların değişebileceği ilkesi”dir.
5-ödev; gelecek konu aile konusu olduğu için hem “kurallar konusunu”
irdelemek hem de aile konusuna bir giriş yapmak amacı ile aşağıdaki ödev
verilebilir.
“Ailenizde uymak
zorunda olduğunuz kurallar nelerdir. bunlardan hoşlanmadıklarınız var mı, neden
hoşlanmıyorsunuz, bu konularda nasıl değişiklikler isterdiniz”.
(Aşağıda yer alan tamamlanmamış öykü W. Golding’in,
Sineklerin Tanrısı isimli romanından esinlenerek hazırlanmıştır. Buna benzer
bir diğer roman da Jules Verne’nin iki
yıllık Okul Tatili’dir.)
ÖZGÜRÜZ!
Deniz yolculuğuna başlamalarının üçüncü günüydü ve büyük okyanusta suları yararak ilerleyen “Mavidüş Okulu Tatil Gemisi” hayatlarının en mutlu tatilini yapmaya hazırlanan öğrenci ve öğretmenlerle doluydu. Geceyarısı birden korkunç bir sallanma ve kulakları yırtarcasına patlayan dalgaların sesi ile yataklarından fırladılar. Gemide büyük bir kargaşa vardı, gemi batmak üzereydi. öğretmenler ve görevliler çocukları tahliye sandallarına bindirmek için çırpınıyorlardı.
Ömer, Hasan, Ayşe,
Hande, Tarık, Sinem ve diğerleri korkuyla bir sandala doluştular, ama öyle
büyük kargaşa vardı ki büyüklerden hiç kimse o sandala çocuklardan önce
binmeyi akıl edememişti. Coğrafya
öğretmenleri Ahmet Bey ile, yönetici Hüseyin Bey sandala binmeye çalışıyordu ki
birden gelen büyük bir dalga halatı
kopardı ve sandalı denizde sürüklemeye başladı. Çocukların ve büyüklerin
karşılıklı feryatları korkunç dalgaların
içinde eridi gitti.
Çocuklar uzun müddet
denizde sürüklendiler ne kadar zaman geçtiğini artık hiç birisi anlayamıyordu.
Sonuçta Mert’in sesi ile umutlandılar.
Ömer; “ileride bir ada
var, üstelik deniz bizi oraya sürüklüyor, kurtulacağız” diye bağırıyordu.
Ömer hepsinden
büyüktü, ayrıca bütün öğrenciler onu çok
sever ve güvenirlerdi.
Nihayet adaya sağ
salim çıkmışlardı. Ada yaşamaları için çok uygundu.
Adada keşif yaptılar
ve barınacakları yerleri ayarladılar.
Akşamleyin yaktıkları
ateşin başında toplanmış, başlarından geçenleri ve bundan sonra ne olacağını
tartışıyorlardı ki;
Tarık; “Arkadaşlar
neden buradan nasıl kurtulacağımızı tartışıp duruyoruz, burada, bize ne
yapacağımızı hatırlatan ne anne ve babalarımız ne de öğretmenlerimiz var, bu
adada özgür olacağız, hiç bir kural
olmayacak, gelin burada kalalım, kurtuluş yollarını da düşünmeyelim, hayal
ettiğimiz kuralsız bir dünyayı burada yaratalım” deyince, Ömer hariç hepsi bu fikri benimsediler.
“Artık kurallar yok,
özgürüz, özgürüz! ” çığlıkları gecenin sessizliğinde kayalara çarpıp,
yankılanarak tüm adayı kaplayınca, Ömer
gülümseyerek yerine oturdu ve hiç
müdahale etmemeye ama olacakları gözlemeye karar verdi.
(Dilara Kahyaoğlu)
YÖNERGE: Lütfen, öyküyü grup
içinde tartışarak, öykünün devamını siz yazınız.
Bu çalışma yazar adı belirtilmeden kullanılamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder